İSTİKLAL MARŞIMIZIN YAZILDIĞI EV

Bir gezginin heybesinde bugün Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un Ankara’da kaldığı ev var. Yüksek avlu duvarları ile çevrili bir bahçenin ortasında bulunan bu ev, iki katlı ahşap bir Ankara evidir. Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, Ankara'da Tacettin Şeyhi tarafından kendisine tahsis edilen bu evde yaşamış ve İstiklal Marşı'mızı bu evde yazmıştır.

Milli Şairimizin İstiklal Marşı için düzenlenen yarışmaya katılma hikayesi de oldukça ilginçtir. Maarif Vekâleti tarafından 24 Eylül 1920’de Milli marşımız için bestelenecek şiiri seçmek üzere bir yarışma düzenlenir. Mehmet Akif Ersoy ise ilk önce bu yarışmaya katılmaz. Arkadaşı Balıkesir Milletvekili Hasan Basri Çantay'ın Akifnâme’de verdiği bilgilere göre Mehmet Akif’ten İstiklâl Marşı için şiir yazması istenildiğinde verdiği ilk cevap şu şekilde olmuştur:

Ben ne müsabakaya girerim ne de caize alırım. Hasan Basri bu konudaki ricalarını tekrarladığında “Bırak yazsınlar. Ben bu yaştan sonra yarışa mı çıkacağım, ayıp değil mi?” şeklinde cevap vermiştir. 

Mehmet Akif'in de yarışmaya katılmasını isteyen Maarif Vekili Hamdullah Suphi, Hasan Basri’yi Meclis’te görür ve ona şöyle der: 

Şimdiye kadar 500’den fazla marş geldi. Ben hiç birini beğenmedim. Üstadı ikna edemez misin?

Hasan Basri, bu soruya Akif’in yarışmanın şekli ve ikramiye konusundaki endişelerinden dolayı kabul etmediğini, şayet bir çare ve bir şekil bulunursa yazdırmaya çalışacağını söyleyerek cevap verir. Bunun üzerine Hamdullah Suphi, Akif’e bir tezkere yazarak Hasan Basri’den bu tezkireyi Akif’e vermesini ister. Hamdullah Suphi’nin tezkeresini Mehmet Akif’e ileten Hasan Basri, ısrarlı çabaları sonunda Mehmet Akifi yarışmaya katılmaya ikna eder ve Mehmet Akif Ersoy Ankara'daki bu evde İstiklal Marşımızı yazar. 12 Mart 1921 tarihli meclis oturumunda Meclis’te Maarif Vekili Hamdullah Suphi tarafından Mehmet Akif'in bu güftesi okunur. Milletvekilleri, Âkif’in dizelerini gözyaşları içinde ayakta dinlerler. 

Hasan Basri Çantay, Akifnâme’de İstiklâl Marşı’nın kabul edildiği o tarihi gün ile ilgili de şu anekdotu aktarmaktadır:

Mustafa Kemal Paşa marş okunurken sıralarının önünde onu ayakta dinliyor ve mütemadiyen alkışlıyordu. Müzakerenin hitamında Tunalı Hilmi Bey ile konuştum, itirazlarının sebebini sordum. Dedi ki: Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli beytindeki “inlemeli” kelimesinin “gürlemeli” şekline çevrilmesini isteyecektim. Güldük. Bu müzakereler başlarken üstat sıkılarak salondan dışarı fırlamış, cümle kapısından çıkmış, hatta caddeyi boylamıştı. O ikramiyeyi almadı. Yoksul kadınlara ve çocuklara örme işi öğretmek için açılan” Dar’ülmesai’ye tahsis ve ciro etti.

İşte gözyaşları içerisinde dinlenilen İstiklal Marşımızın yazıldığı ev bu ev'dir. Bugün bu ev müze eve dönüştürülmüştür ve bu ev'de Milli Şairimiz'in kullandığı cep saati, gözlüğü, tesbihi ve tüfeği gibi eşyalarını görebilirsiniz. Ayrıca evin içinde üst kata çıkan tahta trabzanlı merdiven boyunca da Milli Şairimize ait fotoğraflara bakabilirsiniz. Evin üst katında dinlenme ve toplantı odası yer almakta ve bu odaların duvarlarında tablolar bulunmaktadır. Eğer birgün siz de Ankara'ya giderseniz bugün müze olarak ziyaret edilebilen bu evi görebilir ve bir an İstiklal marşımızın yazıldığı o döneme doğru bir yolculuk yapabilirsiniz.

Müze Evin Ziyaret Günleri ve Saatleri:

Cumartesi-Pazar ve resmi tatiller dışında hergün saat: 10.00-12.00, 14.00-16.00 arasında ziyarete açıktır.

Adres: Hacettepe Üni. Merkez Kampüsü Sıhhıye/Ankara