TARİHİ IRGANDI ÇARŞILI KÖPRÜ


Bir Gezginin Heybesi’nde bugün Irgandı Köprüsü var. Bursa’nın Osmangazi ve Yıldırım ilçelerini birbirine bağlayan bu tarihi Irgandı Köprüsü, Setbaşı köprüsünün biraz aşağısında bulunuyor. 





Irgandı Köprüsü, Dünya üzerinde yer alan dört arastalı yani çarşılı köprüden biridir. Dünya’da bilinen diğer çarşılı köprüler ise Bulgaristan’ın Lofça kentindeki Osma Köprüsü, İtalya’nın Floransa kentindeki Vecchio Köprüsü ve Venedik’teki Rialto Köprüsüdür. Ancak bu köprülerin içerisinde en eskisi Irgandı Köprüsüdür. 


Kaynaklarda Irgandı Köprüsü'nün, 1442 yılında Pir Ali oğlu Tüccar Muslihiddin tarafından mimar Abdullah oğlu Timurtaş’a yaptırıldığı ve köprünün üzerinde 31 dükkan ve bir mescitten oluşan tonozlu kagir bir yapı ile köprünün ana taşıyıcı tonozunun her iki yanında birer adet depo (ahır) bulunduğu ifade ediliyor.  

Köprü, daha sonra 1855 depreminde büyük hasar görmüş ve üzerinde bulunan kagir yapının yerine irili ufaklı ahşap dükkanlar inşa edilmiş. Daha sonra 1922 yılında da, şehri terk eden Yunanlıların bombalaması sonucu köprü yeniden tahrip olmuş. 1949 yılına gelindiğinde köprü betonarme olarak ve orijinal haline göre 60 cm. daha yüksekte bir yere yeniden yapılmış. Köprü, bugünkü son haline ise 2004 yılında 19. yüzyıldaki durumuna uygun olarak yapılmış olan restorasyon sonrası kavuşuyor.

Bugün köprüyü gezmeye gittiğinizde köprünün üzerinde hem sağda hem solda çeşitli dükkânlar göreceksiniz. Köprünün üzerindeki bu dükkânlarda ebrudan hat sanatına, ahşap oymacılığından nakkaşlığa kadar çeşitli el sanatları yaşatılmaya çalışılıyor. El sanatları atölyelerinin yanında köprüde ayrıca oturup çay içebileceğiniz, dinlenebileceğiniz ve etrafı temaşa edebileceğiniz kafeler de bulunuyor.

Bugün köprünün yanında bir tabela bulunuyor. Bu bilgilendirme tabelasında, 17. Yüzyılda Bursa’ya gelen Evliya Çelebi’nin bu köprü ile ilgili anlattığı öykü yazılı.  Evliya Çelebi’nin anlattıklarına göre köprünün hikayesi ise şu şekildeymiş: 

Orhan Gazi Bursa’yı fethettiği sırada, savaşa katılan yiğitlerden biri bugün köprünün bulunduğu bu yerden  “Çıkayım mı? Geleyim mi?” diye bir ses işitir. Bunun üzerin gazi asker hemen kılıç çekip “Çık bakalım ne yapabilirsin?” diyerek sesin geldiği yere doğru kılıcını vurur.  Gazinin kılıcını yere vurmasıyla birlikte yer ırgalanıp sallanır sarsılır ve yerden büyük bir gürültü ile hazine çıkar. Bu durum karşısında Gazi hayretler içerisinde kalır. Daha sonra derenin içinin de altınlarla dolu olduğunu gören Gazi hemen koşarak Orhan Gazi’ye olanları anlatır. Orhan Gazi’de “ne hayır ettinse, Allah bu hazineyi sana kısmet etmiş” der. Sonra da git Bursa’da hayrata sarfet diye de emreder. Daha sonra asker bütün hazineyi evine taşır, hazinenin onda birini devlet hazinesine verir ve geri kalanıyla da büyük bir köprü yaptırır. İşte bu köprüye Irgandı Köprüsü denmesinin sebebi de anlatılan bu olaymış.

Eğer bir gün sizin de yolunuz Bursa’ya düşerse bu tarihi köprüyü görmeden gitmeyin derim. Bursa’da birkaç gün kalacaksanız da,  bir gece vakti köprüye gidip, köprünün insanı kendine hayran bırakan o muhteşem görüntüsünü seyredebilirsiniz.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BOSNA'DA TARİHİ KONJİÇ KÖPRÜSÜ

BOSNA'DA BİR OSMANLI KÖYÜ: "POÇİTEL"